tc_bayrak

            Domaniç'te Kurulusa, Dumlupinar'da Kurtulusa mekan olmus, çinileriyle Dünyayi süsleyen, kaplicalariyla sifa dagitan, alaninin %52 si ormanlarla kapli,  Gümüs, Bor, Antimuan, Linyit, Magnezit isletmeleriyle ülkemizin en zengin maden kaynagina sahip, Evliya Çelebinin dogum yeri, Doga, Tarih, Sanat, Kültür Sehri Kütahya...

Kütahya, İçbatı Anadolu Bölümü'nde il merkezi şehir.Eski kaynaklara, sikke ve yazıtlara göre Kütahya’nın antik dönemdeki adı “Kotiaeion”durÜnlü Antik Çağ coğrafyacısı Strabon bu adın, “Kotys’in Kenti” anlamına geldiğini belirtmektedir. Kotys, Trakya’da yaşayan Odrisler’den olup, Romalılar’ın M.S. 38’de Anadolu’ya gönderdiği bir komutanın adıdır. Kütahya Müzesi’nde bulunan bir sikkede bu ad “Koti” olarak geçmektedir. Kütahya adı, eskisine benzetilerek Türkler tarafından verilmiştir.

Kütahya, Yellice Dağı'nın (eski adı Acemdağı) kuzey eteğinde, Kütahya Ovası'nın güney kenarında kurulmuştur. Bah'tan gelen katar Suyu, ovanın ortasından geçer ve şehrin 3 km kuzeybatısında olabilir.

Germiyanoğulları Beyliği'nin başlıca mimarî eserleri Kütahya'da görülür. Bu devir camileri, klasik osmanlı camileri planında, tek kubbeli ve revaklı, üç bölümlü son cemaat yeri olan yapılardır.

  • Kurşunlu Camii 1377'de, ahi şeyhi Mehmed tarafından yaptırıldı. Kare mekânı, türk üçgenleriyle geçilen kubbe örter. Son cemaat yerinin ortasında ayna tonoz, yanlarda küçük kubbeler yer alır.
  • İshakfakih Camii (1433), kesme taş duvarları ve gösterişli bir cephesi vardır. Son cemaat yeri üç bölümdür. Bir bölümü türbe durumundadır. Gösterişli cephesi ve düzenli mimarîsi dikkati çeker. Son cemmat yerinde kesme taşların çevresi kırmızı tuğlalarla çevrilidir. Sütun başlıkları türk üçgenlidir. Taş mihrabın çevresini 15. yüzyıl özelliği gösteren iki renkli çinilerden bir sıra bitkisel bezemeli çini çevirir.
  • Ulu Cami, Yıldırım Bayezid'in başlattığı ve Musa Çelebi'nin 1410'da tamamlattığı caminin yerine yeniden yapıldı (1889-1891). Son devir osmanlı mimarîsinin önemli ve klasik ölçüye bağlı az rastlanan yapılarından biridir. Burada, arka arkaya iki kubbe, altı yarım kubbe ile çevrilmiş, köşelere de birer kubbe yerleştirilmiştir. Mihrap dışa doğru beş köşeli bir çıkıntı halindedir. Üzeri yarım bir kubbeyle örtülüdür. Dört aynalı tonoz ve ortada kubbenin yer aldığı beş gözlü son cemmat yerinin eski yapıdan kalma olduğu sanılır. Osmanlı mimarîsinin en karışık devrinde, çok başarılı bir yapı olarak görülür.
  • Germiyanoğlu Yakup Bey II'nin (1390-1428) külliyesi, medrese, mescid ve imaretten meydana gelir, kendi türbesini de içine alır. Günümüzde kitaplık olarak kullanılan ve yapılış tarihi kesin olarak belli olmayan külliye, Germiyanoğulları'nın en önemli dinî yapılarındandır. Ortada büyük kubbeli, şadırvanlı, kapalı avluya üç yönden açılan, üç kubbeyle örtülü eyvan ve üç kemerli dışarıya açılan, üç kubbeli giriş revakının iki yanında kubbeli odalar vardır. Eyvanların üzerinin kubbelerle örtülü olmasının dışında, T planlı, köşeli veya yan mekânlı tip olarak nitelendirilen osmanlı yapılarıyla benzerlik gösterir. Yakup Bey'in türbesi, parmaklıklarla yan eyvanlardan ayrılmıştır. Sanduka, bir bölümü 15. yüzyıl'dan bir bölümü de son onarımlardan kalma çinilerle kaplıdır. Soldaki kubbeli mekân, külliyenin mescididir. Yazıtlar üç bölümlü giriş revakında büyük yer tutar.

 

 

Copyright © 2007-2008 Tüm hakları saklıdır.

Free Web Hosting